BiyografilerTeknolojiÜnlüler

Nikola Tesla Kimdir? Nikola Tesla’nın En İlginç Buluşları

Günümüzde kullanmış olduğumuz birçok teknolojinin fikir babası olarak gösterilen Nikola Tesla, 10 Temmuz 1856 yılında hayata gözlerini açmıştır. “Yıldırımların Efendisi” olarak bilinen Tesla, Hırvatistan doğumludur. Tesla, Hırvatistan’ın küçük köylerinden birinde mütevazi bir yaşam süren ailenin dördüncü çocuğudur. Dünyaca ünlü mucit Nikola Tesla’nın annesinin de yaratıcı zekaya sahip olduğu bilinmektedir. Nicola Tesla’nın annesi Duka Tesla, kalabalık ailesinin mutfak işlerini daha kolay yapabilmek için, mekanik yumurta çırpma aparatı bile tasarlanmıştır. Duka Tesla okumayı seven, okuduklarını bir şekilde küçük, mütevazi hayatına uygulayan özel bir kadındı. Nicola Tesla’nın bu yaratıcı zekasını annesinden aldığı iddia edilmektedir. Bugün dünya genelinde devasa teknoloji şirketlerine adı verilen Nikola Tesla, 86 yaşında, 1943 yılında, New Yorker Oteli’ne ait 3327 nolu odada hayata veda etmiştir. Nikola Tesla icat ettiği birbirinden ilginç buluşları ile adını tarihe yazdırmıştır.

Nicola Tesla’nın Çocukluğu

Nikola Tesla, rahip olan babası, ev işlerini düzene koyan annesi ve 5 kardeşi ile kendi halinde bir aileye sahipti. Aile içerisinde sürekli kardeşi ile kıyaslanan Tesla, oldukça zor bir çocukluk geçirmiştir. Kardeşini küçük yaşlarda geçirdiği bir kaza sonucu kaybeden Tesla, yaşanan bu durumdan sorumlu tutulmuştur. Yaşanan üzücü olaylar ve köy yaşamının verdiği çevresel kısıtlılıklar Tesla’yı, içe dönük bir çocuk haline dönüştürmüştür. Daha çok kendi kendine vakit geçirmeyi seven Tesla, annesi gibi okumayı ve şiir yazmayı severdi. Hafızası oldukça güçlü olan Tesla, okumuş olduğu, duyduğu ve gözlemlediği şeyleri unutmuyordu. Görsel hafızasının da baskın olduğu, çocuk yaşlarda fark ediliyordu. Tesla, bilgi birikimini somut çalışmalara dökmeye başladığında henüz 6 yaşındaydı. Okuduklarını hayal gücüyle birleştiren Tesla, 6 yaşında kendi su çarkını yapmayı başarmıştır. Yüksek zekasına rağmen, sosyal ilişkileri zayıf olan Tesla’nın bazı farklı davranış kalıpları da bulunuyordu. Parlak materyallere karşı özel bir ilgisi olan Tesla, bu cisimleri incelemekten keyif alıyordu. Her yemekte bir rutin olarak, tabağının kübik içeriğini hesaplamaya çalışan Tesla, bunu başaramadığı durumlarda yemek yemeyi istemiyordu. Yürürken adımlarını sayması, ailesi dahil kimsenin başına temas etmemesi gibi kendine özgü davranışları Tesla’nın “garip” olarak tanımlanmasına neden oluyordu.

Nicola Tesla’nın Okul Hayatı

Babası Tesla’nın kendisi gibi rahip olmasını bekliyordu. Ancak Tesla, annesinin desteği ile matematik ve fizik bilgilerini ilerleterek, Avusturya Prag Politeknik Üniversitesine ait Graz okuluna kabul edildi. Bu okuldaki eğitimi yeterli bulmayarak bırakmaya karar veren Tesla, eğitimine Prag Üniversitesinde devam etmiştir. Teknik bilgilerini farklı dillerdeki kaynaklarla ilerletmek isteyen Nikola Tesla, Prag Üniversitesinde yabancı dil eğitimleri de almıştır. Nikola Tesla ’nın ana dili olan Sırpça ve ailede konuşulan Almanca dilleri dışında, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca öğrendiği de bilinmektedir. Tesla’nın çocukluğundan beri devam eden takıntıları ve asosyal yapısı onu 3. Sınıfta okulu bırakmaya yöneltmiştir. Bazı kaynaklarda okulunu bitirmiş olduğu belirtilse de, Prag Üniversitesi 1878 yılının ilk döneminde Tesla’nın okulu bıraktığını teyit etmektedir. Tesla’nın bu dönemde ailesi ile yaşadığı sorunların arttığı bilinmektedir. Kendisine yeni bir başlangıç yaratmak isteyen Tesla, aynı dönem bir mühendislik şirketinde çalışmaya başlamıştır. Tesla’nın ilk iş deneyimi sürecinde, ağır bir depresyonda olduğu da belirtilmektedir. Babasının isteğini geri çevirmemiş ve Prag Charles Ferdinand Üniversitesine kayıt olmuş olan Tesla, bir süre sonra babasını kaybetmiş ve bu okulu da yarıda bırakmıştır. Bu üniversiteyi de yarıda bırakan Tesla, Paris’e giderek bir telefon şirketinde çalışmaya başlamıştır. Burada doğru akım motor düzenekleri ve dinamo çalışma sistematiği üzerine tecrübeler edinmiştir. Nikola Tesla, şirketin bünyesinde yer alan döner makinelerinin korunmasını sağlamak için regüle edici kontrol cihazlarını icat ederek, şirkete önemli bir katkıda bulunmuştur.

Nicola Tesla’nın Buluşları

Dünyaca ünlü mucit Nikola Tesla, adına kayıtlı patenti bulunan 300’den fazla icada imza atmıştır. Büyük fikirleri ve buluşları ile tarihin öne çıkan isimlerinden Tesla, çağının çok ötesinde yaşamış olan dahiler arasındadır. Bilim dünyasının en çok gelişim gösterdiği 1900’lü yılların başında, Tesla’nın yaptığı buluşlar hem bilimsel gelişmelerin ilerlemesine katkıda bulunmuş hem de tarihin gidişatını değiştirmiştir. Tesla’nın buluşları teorik olarak hayata geçirilecek gibi görünse de, hiçbir zaman istediği desteği de görememiştir. Ünlü rakibi Thomas Edison ile aralarında yaşanan uyumsuzluklar, Tesla’nın kariyerine olumsuz şekilde yansımıştır. Edison’un sosyal çevresinden gelen gücü ve ekonomik rahatlığı karşısında Tesla hak etmiş olduğu değeri görememiştir. Bilime olan katkısı tartışılmaz olan Tesla’nın en ilginç buluşları ise aşağıda sıralanmaktadır.

Alternatif Akım

1884 yılında New York’a taşınan Tesla, çalışmalarını Edison ile birlikte sürdürmeye başlamıştır. Edison’un alternatif akım projesine sıcak bakmaması nedeniyle, iki bilim insanının yolları ayrılmıştır. Amerika’daki evlerde elektrik kullanımı, Edison’un doğru akım projesi ile gerçekleşmiştir. Edison, kendisine ekonomik olarak büyük bir güç sağlayan bu sistemi değiştirmeyi düşünmüyordu. Kendi yolunuzu çizmeye karar veren Tesla, yenilenmiş elektrik motorları ve jeneratörler üzerinde çalışmaya başlamıştır. Nikola Tesla, çalışmaları sonucunda, 3 fazdan oluşan alternatif akım indüksiyon motorunu geliştirmiştir. Bu motor, elektrik enerjisini mekanik enerji şekline doğru akım sistemlerine göre daha başarılı biçimde çevirebiliyordu. Yüksek derecelerde voltaj üretebilen alternatif akım, her yönden doğru akıma göre daha işlevsel ve daha etkiliydi. Tesla’nın bulduğu bu sistem ile çok daha uzak noktalara, daha ucuz elektrik iletilmesi mümkün oluyordu. Nicola Tesla 1885’de geliştirmiş olduğu alternatif akım üreteçlerini, transformatörlerini ve motorlarını, patentleri ile birlikte George Westinghouse ’a satmıştır. Bu durum iki ünlü mucidi, Tesla ve Edison ’u rakip olarak göstermiştir. Yaşanan rekabet tarihe “Akım Savaşları” olarak geçmiştir. Kaynaklarda belirtilen bilgilere göre Tesla bu buluşu ile dünyanın en zengin insanları arasına girebilirdi. Ancak o tüm kontratları feshederek alacaklarından vaz geçmiştir.

Tesla Bobini

Nicola Tesla’nın en ilginç buluşlarından biri olan “Tesla Bobini”, 1891’de icat edilmiştir. Tesla’nın tarihe adını yazdıracak buluşlarından biri olan bu icat, yüksek voltajın, düşük akımın kullanılması ile yüksek frekanslarda alternatif akımın üretilmesini sağlayan deşarj bobinlerinden oluşmaktadır. Tesla’nın bu icadı üzerinde çalışırken, 2 ve 3 çiftten oluşan rezonans elektrik devrelerini kullanarak, birbirinden farklı konfigürasyonlar denediği bilinmektedir. Tesla bu bobinleri, aydınlatmalar da, fosforesanslar da, X ışınlarının üretiminde, yüksek frekansta alternatif akımların üretilmesinde, elektro terapilerde ve elektrik akımının kablosuz şekilde iletilmesi çalışmalarında kullanmıştır. Tesla’nın hayali, elektrik akımının uzun mesafelere kablosuz şekilde iletilmesi idi. Tesla bobinin buluşu günümüze, neon ve floresan lambalarının kullanımı, röntgen ışınları ve MR cihazları gibi teknolojilerin temeli şeklinde yansımaktadır. Tesla bobinin 1920’li yıllara kadar olan süreçte, telsiz telgraf sistemlerindeki Spark-Gap radyo vericilerinde kullanıldığı da bilinmektedir. Tesla bobinlerinin günümüzde hala birçok alanda kullanılmaya devam ettiği görülmektedir.

Büyüteç Verici ve Kablosuz Enerji

Kablosuz elektrik iletimi üzerine derin çalışmalar gerçekleştiren Tesla, bu süreçte adını “Büyüteç Verici” koyduğu bobini inşa etmiştir. 1899 yılında ortaya çıkarılan buluş, 15 metre çap genişliğinde 3 bobinden oluşuyordu. Tesla’nın büyüteç verici bobini, milyonlarca volt elektriği ve insan yapımı 39 metreye ulaşan şimşekleri üretiyordu. Tesla’nın hedefi büyüteç verici ile dünya geneline ücretsiz elektrik sağlamak üzerineydi. Bu proje Wardenclyffe kulesinin öncüsü olarak gösteriliyordu. Kulenin çalışmaları 1901 yılında başlasa da 1915 yılında finansal kaynakların yetersizliği nedeni ile projeye son verilmişti. Kablosuz enerjinin iletilmesi alanında Tesla bir devrim başlatmıştı. Tesla, 1891’de patentini almış olduğu Tesla bobini aracılığıyla kısa mesafeler için enerjinin kablosuz şekilde iletilmesini başarmıştır. Çalışmalarını büyük bir tutkuyla sürdüren Tesla, kablosuz elektrik konusunda oldukça hırslıydı. Kablosuz elektrik kullanımı yakın geçmişimizde 2010 yılının ortalarında kullanıma başlanmıştır.

Uzaktan Kumanda / Tele Automaton

1898’de New York ’da bulunan Square Garden bahçesindeki süs havuzunda tarihe adını yazdıracak bir ilk gerçekleşti. Nikola Tesla bu havuzda küçük boyutlardaki maket gemiyi, radyo dalgalarını kullanarak hareket ettirdi. Bir alıcı ve vericiden oluşan sistemle, bir cismi hareket ettiren, uzaktan kumandanın temelini atan ilk kişi Nikola Tesla oldu. Buluşlarına bir yenisini ekleyen Tesla, bir süre sonra sistemin patentini de aldı. “Tele Automation” adı verilen buluş, içerisinde radyo prensiplerini, uzaktan elektrik hareketini barındıran robot şeklindeydi. Mucit Guglielmo Marconi 1901 senesinde “Kablosuz Telegrafi Aparatı”nın patentini almak için müracaat etmiştir. Ancak ABD Yüce Mahkemesi, bu pantentin Tesla’nın “Tele Automaton” buluşuna bir ekleme yapılmadığı gerekçesi ile kabul etmemiştir.

Tesla Türbini

Arabalarda pistonlu motor kullanımı 20. yüzyılın başlarında yükselişe geçmiştir. Tesla mevcut pistonlu motor sistemleri ile rekabet edebilmek için kendi piston türbinlerini geliştirmiştir. Tesla türbinleri, kanatsız şekilde tasarlanan ve bir hazne içerisinde dönen disklerden oluşmuştu. Tesla türbinlerinin çalışma sistematiği ise makinelerin, disklerin bulunduğu ana bölüme görmeden hemen önce yakıtın kullanılmasını içeriyordu. Sistem içerisinde yakıtın yanma haline geçişi, motorların çalıştırılmasını destekleyen disklerin dönüşünü sağlıyordu. Tesla buluşunu 1909 yılında test etmiş ve %60’a varan yakıt verimliliği sağlandığını görmüştür. Günümüz teknoloji dünyasında bu oranın %42’lerde kaldığı düşünüldüğünde, Tesla’nın o tarihlerde yaptığı buluş inanılmaz gelmektedir. Sektör içerisinde yer alan şirketler, pistonlu motorların daha fazla yakıt tüketimleri nedeniyle, daha fazla kâr edeceklerini düşünerek, standart sistemlerine dönüştürmüşlerdir.

Tesla Röntgeni / Shadowgraph    

Alman kökenli bilim insanı Wilhelm Conrad, 1895’de Röntgen X ışını adını taşıyan enteresan bir enerji keşfetmiştir. Conrad, eli ile kurşundan yapılan perde arasında fotoğraf filmi yerleştirilirse, filmde elinin kemiklerinin de görüntüsünün çıktığını fark etmiştir. Tarihçilerin ve bilim insanlarının araştırmaları, röntgen çalışmalarının halka tanıtılmadan önce Tesla’nın bu çalışmaları ve X ışınlarının çalışma prensiplerini bildiğini doğrulamaktadır. Tesla 1895 yılında X ışınları üzerinde çalışmalar yapıyordu. Tesla’nın röntgen çalışmalarının patentini almadan önce laboratuvarında çıkan bir yangınla tüm çalışmalarını kaybettiği bilinmektedir. Güçlü hafızası ile tüm çalışmalarını yeniden geliştiren Tesla, elektron tüplerini kullanarak “Shadowgraph” adını verdiği kendi röntgenini oluşturmuştur. Ayağının filmini çekerek ABD’de de X ışınlarının kullanımı ile film çeken ilk kişi yine Tesla olmuştur. Günümüzde kullanılan röntgen cihazlarının geliştirilmesinde, Tesla’nın “Shadowgraph”’i ilham kaynağı olarak gösterilmektedir.

Tesla Radyosu

Tesla 1895 yılında, 80 km uzaklığa ulaşabilen radyo sinyallerin iletilmesi üzerinde çalışıyordu. Ancak aynı yıl laboratuvarında çıkan yangın nedeniyle bu çalışmalarının test aşamalarında da gecikme yaşanmıştır. Aynı yıl İngiltere topraklarında Guglielmo Marconi kablosuz telgraf sistemleri üzerine çalışmalar gerçekleştiriyordu. Marconi 1896 yılında yaptığı cihazın patentini almayı başarmıştı. Oluşturulan sistem, Tesla’nın kurgusundan farklı şekilde çalışıyordu. Bu sistemde yalnızca iki devre aktif olarak kullanılıyordu. Ancak bu durum uzun mesafe iletimine izin vermiyordu. Tesla’nın buluşu ise sistemi geliştiren çoklu devre kullanımlarını içeriyordu. Tesla kendi sistemi için 1897 yılında patent başvurusunda bulunmuştu. 1900 yılında ise Tesla radyosu patentine kavuştu. Aynı yıl kendi cihazı için de patent başvurusunu yenileyen Marconi’nin buluşu, Tesla’nın cihazına benzediği nedeniyle kabul edilmedi. Bu durumu hırsa dönüştüren Marconi, Edison ve Carnegie’nin destekleri ile kendi şirketinin açılışını yaptı. Marconi 1901 yılına gelindiğinde, Tesla’nın patentlerini kullanarak Atlantik bölgesinin her yerine sinyal göndermeye başlamıştır. 1904 yılında ise geçerli bir neden olmaksızın tüm patent hakları Marconi ’ye devredildi. Bu durum Marconi ’yi radyonun mucidi haline getirmişti. 1911’de Nobel ödülüne layık görülen Marconi, Tesla tarafından dava edildi. Tesla, Marconi ’nin devasa şirketine karşı davayı kazanacak güçte değildir. Söz konusu dava 1943 yılında, Tesla’nın vefatından birkaç ay sonra, Tesla’nın lehine sonuçlanmıştır.

Tesla’nın Neon Lambaları

Neon lambaların ve floresanların keşfi Tesla tarafından gerçekleştirilmiş olmasa bile, Tesla her iki ürünün gelişime büyük katkılar sunmuştur. Nicola Tesla’nın, partiküllerin gazların yardımıyla çalıştırılması konusunda, dört farklı ışıklandırmadan yararlandığı bilinmektedir. Tesla, fosforlu madde kullanımı ile siyah renkli ışıkların görünür ışıklara dönüştürülmesini sağlamıştır. Aynı zamanda Tesla neon tabelaları icat eden kişi olarak karşımıza çıkmıştır. 1893 yılında gerçekleşen Kolomb Dünya Fuarı kapsamında, Tesla’nın neon tabelaları standlarda gösterime sunulmuştur. Tesla’nın bulduğu fikrin popülerliği, neon tabelaların günümüze kadar gelmesine ve büyük şehirlerin aydınlatma sistemlerinde kullanılmasına neden olmuştur.

İndüksiyon Motoru

Stator ve rotor adı verilen iki parçadan oluşan İndüksiyon motorları, alternatif akımın kullanıldığı cihazlar arasındadır. Sistem içerisinde stator sabit kalarak, orta kısmında bulunan rotorun döndürülmesi için elektro mıknatıslar kullanılır. İndüksiyon motorları dayanıklı yapıda, bakımlarının kolay olduğu ve düşük maliyetli araçlardır. 1880 yılında, Tesla ve Galileo Ferrari İndüksiyon motorları üzerinde çalışmalar yapıyordu. Her iki mucit aynı yıl çalışmalarını halka açıklamıştı. Ancak Tesla patent başvurusunda çabuk davranınca, araçların patenti kendisine verilmişti. O dönemde indüksiyon motorlarının işleyişi oldukça etkileyici gelmişti. Günümüze gelindiğinde birçok teknolojik ürüne ilham kaynağı olan Tesla’nın indüksiyon motorları, hala elektrikli süpürgelerde ve saç kurutucularda kullanılmaya devam etmektedir.

Hülya Ergün

2014 yılından beri kurumsal şirketlere sosyal medya hesap yönetimi konusunda destek vermekteyim. Content Writers Turkey (CWT) üyesiyim. Aynı zamanda, Türkiye’nin önde gelen içerik ajanslarında freelance olarak içerik yazarlığı yapmaktayım. Okumaya, araştırmaya, yazmaya ve yaratıcılığa açık her alana ilgi duyuyorum. Yoga ve meditasyon pratikleri ile enerjimi dengeliyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu