Nedir?TeknolojiYaşam

Geleceği Şekillendirecek 10 İnovasyon

İnovasyon tanımı, yaratıcı ve özgün iş fikirlerinin, tüketicilerin ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde ekonomik alanlara entegre edilmesi olarak yapılmaktadır. İnovasyonlar, hedef kitlelerden gelen talepleri karşılayan yaratıcı çözümler içermektedir. Günümüzde inovatif fikirler ağırlıklı olarak teknoloji alanında uygulanmaktadır. Dijital dönüşüm çağında teknolojinin hayatımızı şekillendirdiği ise herkes tarafından kabul gören bir gerçektir. Akıllı telefon kullanımının yaygınlaşması, TV izleme alışkanlıklarının online platformlara yönelmesi, elektrikli araba kullanımın teşvik edilmesi, alışveriş alışkanlıklarının E-Ticaret sitelerine taşınması teknoloji ve inovasyonu bir araya getiren somut örneklerdendir.

Her geçen gün karşımıza çıkan yenilikler, yine teknoloji temelinde ilerlemektedir. Sağlık alanından tüketim ihtiyaçlarına kadar pek çok sektördeki inovatif fikirler yapay zeka (AI) teknolojileri ile desteklenmektedir. Geleceği şekillendirecek 10 inovasyon ise şöyle sıralanabilir.

  • Yapay Zeka Destekli Bilimsel Yenilikler
  • Kalp Ritmini İzleyen Giysiler
  • Kanser Hastalığını Tespit Eden Akıllı İğneler
  • Duygusal Yapay Zeka Sistemleri
  • Akıllı Telefonların Evrimleşmesi
  • Sürücüsüz Araçlar
  • Mikroçipler ve İnsan Bedenine Uyarlanması
  • Kahvenin Geri Dönüşümü
  • Basılı Gıdalar
  • Yüzen Çiftlikler

Yapay Zeka Destekli Bilimsel Yenilikler

Son 20 yıldır gerçekleşen bilimsel deneyler AIArtificial Intelligence” yapay zeka sistemleri ile farklı bir boyut kazanıyor. Bilimsel alanda bilgisayar ve internet kullanımını bir üst seviyeye taşıyan teknolojik gelişmeler, bilim insanlarını bile şaşırtan sonuçlara imza atıyor. ABD merkezli Tufts Üniversitesi kapsamında yürütülen araştırmalar sırasında bilim insanları ilk kez yassı solucanların kendilerini onarmak için giriştikleri yenileme süreçlerini, yapay zeka destekli simülasyonları kullandı. Yapay zeka sistemleri, yürütülen araştırmanın sonuçlarını 40 saat içerisinde ortaya çıkararak yeni bir inovasyonu başlattı.

Araştırmada kullanılan AI sistemleri, yenilenmiş bir teori yaratarak, bilim insanlarının uzun süredir üzerinde çalıştıkları ancak sonuca varamadık ları konulara netlik kazandırdı. Yapay zeka destekli bilimsel yenilikler bununla da kalmadı. Birçok farklı üniversite kapsamında yürütülen çalışmalarda, yapay zeka sistemlerinin bilimsel verileri çok daha kısa sürelere sonuçlandırdığını ortaya çıkardı. Yapay zeka teknolojilerinin bilim alanında gerçekleştirdiği inovasyonlar ise hala deneme aşamasında devam etmektedir.

Kalp Ritmini İzleyen Giysiler

Günümüzde kullanılmaya başlanan teknolojik ürünler arasında kalp atışını takip eden akıllı saatler ve mücevherler bulunmaktadır. Kitleleri heyecanlandıran bu inovasyonlar, yapılan çalışmalarla daha kapsamlı hale getirilmektedir. Geleceği şekillendirecek inovasyonlar arasında, kalp ritmini izleyen giysilerde yer almaktadır. Akıllı sensörler ve AI “Yapay Zeka” sistemleri ile tasarlanan giysiler, gelecekteki sağlık sorunlarını en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Kalp ritmini izleyen giysilerin işlevleri arasında, verilerin ölçümlenmesi ve Cloud “Bulut” sistemlerine yüklenerek, aile hekimleri tarafından takip edilmesi de yer almaktadır. Aile hekimlerinin, kullanıcıların düzensiz kalp atışlarını takip edebilmesi ve oluşan anomalilerde daha kısa sürelerde müdahale edilmesi mümkün hale gelmektedir. Son yıllarda giderek artan, düzensiz beslenme ve hızlı yaşam temposu ile ortaya çıkan kalp ve damar hastalıklarının kontrol altına alınması bu inovasyon ile sağlanmaktadır.

Kanser Hastalığını Tespit Eden Akıllı İğneler

Doğal yaşamdan ve sağlıklı beslenme rutinlerinden uzaklaşan insanlarda birçok fiziksel rahatsızlığın ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Teknoloji çağı bedenlerimize daha az dikkat etmemize neden olmaktadır. Kitlelerin ihtiyaçlarını temel alan inovasyonlar dan biri de kanser hastalığını tespit eden akıllı iğneler olarak gösterilmektedir. Dünya genelinde, son 3 yılda 1,5 milyondan fazla insanın bu hastalığa yakalandığı görülürken, geleceği şekillendirecek inovasyonlar arasına yeni çözüm önerilerinin getirilmesi şaşırtıcı değildir.

Bilim insanları özellikle kanser hastalığında erken teşhis ve tedavinin önemini vurgulamaktadır. Birleşik Krallık merkezli ARGE laboratuvarlarında geliştirilen akıllı iğneler, insan bedeninde oluşmaya başlayan kanseri ilk aşamasında belirleyebilme özelliğine sahiptir. Bu şekilde hastalık bedene yayılmadan ve ilerlemeden, gerekli müdahalelerin yapılması da mümkün hale gelmektedir. Akıllı iğnelerin tasarımında ise “Raman Spektroskopisi” tekniği ve lazer teknolojisi kullanılmaktadır.

Duygusal Yapay Zeka Sistemleri

Yapay zeka (AI) teknolojileri, insan yeteneklerinin taklit edilmesi ile ortaya çıkarılmaktadır. Günümüzde hızla yaygınlaşan yapay zeka teknolojilerine, mobil uygulamalardan akıllı robotlara, GPS cihazlarından otomasyon süreçlerine kadar birçok sektörde rastlanmaktadır. Duygusal yapay zeka ise insanlarla empati kurabilmek, duygularını anlayabilmek ve yansıtabilmek adına veriler toplamaktadır. MIT Media Laboratuvarı tarafından yürütülen çalışmalarda, duygusal yapay zeka sistemlerinin insanların kalp atışını izleyerek, mevcut ruh hallerini anlayabilmesi sağlanmaktadır.

Duygusal yapay zeka sistemlerinin tespit etmiş olduğu insan ruh haline göre yansıtma olarak, insanlara iyi gelecek kokuların yayılması sağlanmaktadır. Örneğin, duygusal yapay zeka sistemi bir insanın depresif ve mutsuz olduğunu tespit ettiğinde, onu rahatlatan lavanta kokusunun otomatik olarak etrafa salgılanması için harekete geçmektedir. Geleceği şekillendiren inovasyonlar arasında bulunan duygusal yapay zeka sistemleri, insanların hayatını kolaylaştırmayı ve iyileşme sürecini kısaltmayı amaçlamaktadır.

Akıllı Telefonların Evrimleşmesi

Dünya genelinde akıllı telefon kullanıcı sayısı her geçen gün artmaktadır. Günlük rutin iletişim ihtiyaçlarından sağlık uygulamalarına, bankacılık işlemlerinden alışveriş platformlarına kadar hemen hemen her alanda akıllı telefonlardan yararlanılmaktadır. Geleceği şekillendiren inovasyonlar arasında akıllı telefonların evrimleşmesi de yer almaktadır. Hologram teknolojisi ile bir üst seviyeye taşınacak olan akıllı telefon içerikleri, ürünlerin daha kullanışlı olmasını sağlayacaktır.

İnsan bedenini elektromanyetik alandan uzaklaştırmayı amaçlayan bu inovasyonun yanında, grafik çipleri, oyun modundaki gelişmeler gibi yeniliklerin de farklı şekillerde yansımalarının ortaya çıkması beklenmektedir. Akıllı telefonlara entegre edilecek IoT (Internet of Things) teknolojileri de cihaz kullanımını daha geniş kapsamlı hale getirecektir. Akıllı evlerle iletişim kurmaya başlayan cihazlar, gelecekte çok daha fazla alanda kullanıcılarına işlevsel çözümler sunacaktır.

Sürücüsüz Araçlar

Son yıllarda yaygınlaşan elektrikli araçlar yerini sürücüsüz araçlara bırakmaya hazırlanıyor. Tesla’nın yakın zamanda duyurmuş olduğu “Otomatik Pilot” özellikli araçlar, ihtiyaç duyulan anlarda sürücünün kontrolünü devralmayı sağlıyor. ARGE süreci devam eden sürücüsüz araçların gelecekte yaygınlaşması ve üretimlerin bu doğrultuda gerçekleşmesi bekleniyor.

Fütüristik bir yaklaşımla uçan arabaları bekleyen yeni neslin, öncelikle sürücüsüz araçlara alışması tasarlanıyor. Yeşil enerjiyi de destekleyen sürücüsüz araçlar, trafikte yaşanan sorunları da en aza indirmeyi hedefliyor. Sürücüsüz araçların bir sonraki inovasyonu ise tam otonom sistemleri olarak şekillendiriliyor. İnsan yaşamına farklı bir boyut kazandıracak olan sürücüsüz araçların evrimi, geleceği şekillendirmeye hazırlanıyor.

Mikroçipler ve İnsan Bedenine Uyarlanması

Mikroçip uygulamaları biyoloji ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Bilim insanları, sinir sistemlerinde yer alan nöronların taklit edilmesi ve mevcut elektriksel özelliklerin kopyalanması ile yapay nöronları çiplere bağlayabiliyor. İngiltere merkezli Bath Üniversitesi kapsamında yürütülen bir araştırma, nöronlar ve çip ilişkisini net olarak ortaya koyuyor. Nöron ve çip eşleşmesi gelecekte insanların yaşamlarını daha kaliteli hale getirmeyi hedefliyor.

ARGE süreci devam eden çalışma için nöronların 140 Nanowatt gücüne erişimi bekleniyor. Sentetik nöron üretme çalışmaları yakın gelecekte sağlık alanında fark yaratmayı amaçlıyor. Mikroçiplerin insan bedenine uyarlanmasının getireceği farklar arasında ise Alzheimer hastalığının tedavisi, kalp yetmezliklerinin önüne geçilmesi gibi ciddi dönüşümler yer alıyor. Mikroçiplerin gelecekte birçok farklı hastalığı tedavi etmek için implant şeklinde kullanılabileceği öngörülüyor.

Kahvenin Geri Dönüşümü

Geleceği şekillendiren belki de en ilginç inovasyonlardan biri de kahvenin geri dönüştürülmesi olarak karşımıza çıkıyor. Dünya geneli kahve endüstrisinde her ay 100.000 ton atık oluşuyor. Girişimci Arthur Kay bu durumu avantaja dönüştürmek için bir inovasyona imza atıyor. Kay, kahve atıklarının değerlendirilmesi için alternatif yolların arayışı içine giriyor. Araştırma sürecinde, kahve atıklarının %85’lik bölümünün kapalı alanları ısıtmak için kullanılabileceğini fark ediyor.

Günümüzde kahve atığı geri dönüşümü sağlayan en büyük şirket özelliği taşıyan girişim, gelecekte ulaşım sektöründe kullanılmak üzere kahve atıklarını biyoyakıta çevirmeyi planlıyor. Öğütülmüş kahve atıkları ve telveleri toplanarak dünyada fark yaratacak bir girişime imza atılıyor. Arthur Kay’ın ortaya çıkardığı inovasyonu gelecekte daha kapsamlı hale getirmek amacıyla, kahve atıklarının birçok farklı alanda değerlendirilmesi için çalışmalar sürdürülüyor.

Basılı Gıdalar

İlk olarak 1960’larda yayınlanan “Jetgiller” çizgi filminde rastladığımız basılı gıdalar, geleceği şekillendirecek inovasyonlar arasında gösteriliyor. Teknolojik gelişmeler gıda ve beslenme sektöründe de devrim yaratmaya devam ediyor. ARGE çalışmaları devam eden bir başka inovasyon, 3D baskı teknolojisinin kullanıldığı gıda üretimleri oluyor. globalde birçok büyük şirket gıda basımı konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Basılı gıdalar, herhangi bir hormon ve katkı maddesi eklenmeden, laboratuar ortamında yaratılıyor. Önümüzdeki yıllarda satışa sunulması beklenen basılı gıdalar, özellikle büyük şehirlerde ve hızlı yaşam temposu içinde hayatını sürdüren bireyleri hedef kitlelerine alıyor. Basılı gıdaların et ve süt ürünleri başta olmak üzere birçok temel gıda maddesine entegre edilmesi bekleniyor. Besin değerleri doğal şekline uygun olarak tasarlanan basılı gıdaların yaygınlaşmasının ne kadar süre alacağı ise farklı teoriler içerisinde tartışılıyor.

Yüzen Çiftlikler

Birleşmiş Milletler Gıda Komisyonu yaptığı araştırmalarda, 2050 yılında dünya nüfusunun mevcut sayısının iki milyar artacağını ve gıda taleplerinin de bu doğrultuda %70 oranında çoğalacağını belirtiyor. Yapılan çalışmalar gelecekte de insan nüfusunun %80’inin büyük şehirlerde yaşayacağını ve temel besin ihtiyaçlarının kentsel alanlardan sağlanacağını öngörüyor. Yaşanan dönüşüm mevcut kaynakların yetersiz kalacağını işaret ediyor. Geleceği öngören girişimciler, bu doğrultuda ortaya çıkan talepleri karşılamayı hedefliyor.

Mimar Javier Ponce ’nin yeni tasarımı, gıda üretimini mümkün kılan alternatif yolları işaret ediyor. Sınırlı sularda gerçekleşen tasarım üç kattan oluşuyor ve en üst katına yerleştirilen bitki tohumlarının büyüme süreci inceleniyor. En alt katman ise açık denizlere uyarlandığında, balıkların beslenme ihtiyaçlarını karşılayan destekleri sunma amacı taşıyor. “Yüzen Çiftlik” olarak tanımlanan projeler geleceği şekillendiren inovasyonlar arasında gösteriliyor. Temel gıda üretimine alternatif getiren bu çözümün, ilerleyen yıllarda daha fazla yaygınlaşması bekleniyor.

Hülya Ergün

2014 yılından beri kurumsal şirketlere sosyal medya hesap yönetimi konusunda destek vermekteyim. Content Writers Turkey (CWT) üyesiyim. Aynı zamanda, Türkiye’nin önde gelen içerik ajanslarında freelance olarak içerik yazarlığı yapmaktayım. Okumaya, araştırmaya, yazmaya ve yaratıcılığa açık her alana ilgi duyuyorum. Yoga ve meditasyon pratikleri ile enerjimi dengeliyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu